DÜŞ…
Bu iş
hatır-gönül işi değil,
İşimiz gönül
borcu.
Bu kez;
Seninle yürüyeceğim.
Ellerini bırakmayacağım
bu sefer.
Seninle bakacağım
yıldızlara,
Denize,dalgalara,
Seninle…
Artık;
Turnaları seninle bekleyeceğim.
Senin için
ıslık çalacağım.
Senin için
serçe besleyeceğim.
Artık;
Rodrigez
i senin için dinleyeceğim.
Artık ;
Bütün şarkılar
kavuşmak üzre.
Senin için
severim artık,
Tren raylarını.
Bu sazı
senin için çalarım,
Senin içindir
bu ud taksimi,
Şu bozlak
sana,
Şu uzunhava
senin.
Artık;
Şu Metrisin
önünde seni beklerim.
Artık,
Beni Mamak
tan sen çıkartırsın.
Sabahın seher
yelinde,
Uzun bir
yolculuğa,
Seninle beraber.
Arkaya bakmadan
seninle,
Uykusuzbir
geceden sonra;
Bilmem nereye…
Bir kuşluk
vakti,
Beraber yürürüz.
Bilmem ne
körfezinde…
Bilmem ne
meyhanesinde,
Beraber içeriz
bu şarapları.
Bakarsın;
Mihribanı
bizim için çalarlar.
Belki,hava
bizim içic açar.
Bakarsın lodos
bile esmez;
Senin için.
…velhasıl
sadece,
Sen olsan
yeter…
Papatyalar,şarkılar,
…ve yarin
yemenileri.
Hepsi hikaye.
Gün gelir
belki;
Hayatlarda,
Hikayelerde,
Sana hasretde
biter…
‘ağlasınlar,
Kimin gözlerinde
yaş varsa…
Uçurtmalar
onların olsun;
Kimin gönlünde
düş varsa…
Edip kaymak.
12 kasım 06.mersin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder